Glokom, görme sinirinde ilerleyici ve kalıcı hasar yaratarak körlüğe neden olabilen bir hastalıktır. Hastalık için en önemli risk faktörü göz içi basıncı (göz tansiyonunun) yüksekliğidir. Göz içi basıncının yükselmesinin nedeni, gözün ön kamarasını dolduran sıvının gözü terk etmesinin güçleşmiş olmasıdır. Göz içi basıncının 21mmHg’nın altında olması normal kabul edilmekle birlikte; her hastanın hedef göz içi basıncı; risk faktörlerinin varlığı, kornea kalınlığı ve glokom hasarının düzeyi göz önüne alınarak bireysel olarak değerlendirilir. Sinsi bir hastalık olarak bilinen glokom, erken evrelerde belirti vermeyebilir ve tedavi edilmezse kalıcı görme kaybına neden olabilir. Bu nedenle, glokom hakkında bilgi sahibi olmak ve düzenli göz muayeneleri yaptırmak büyük önem taşır.
Glokomun Risk Faktörleri
- Yüksek Göz İçi Basıncı (İOP): Gözdeki sıvının üretimi ile boşalması arasında dengesizlik olduğunda, göz içi basıncı yükselir.
- Genetik Faktörler: Ailesinde glokom hastalığı olan kişilerin glokom geliştirme riski daha yüksektir.
- Yaş: Glokom genellikle 40 yaş ve sonrasında daha yaygın görülür.
- Diyabet ve Yüksek Kan Basıncı: Bu hastalıklar, glokom gelişme riskini artırabilir.
- Göz Yaralanmaları: Travmalar, glokomun gelişimine neden olabilir.
- Miyopi veya hipermetropi gibi kırma kusurlarının varlığı
- Steroid kullanımı
Glokomun Belirtileri
Glokomun belirtileri hastalığın tipine göre değişir.
- Açık Açılı Glokom: En yaygın görülen glokom türüdür. Göz içi sıvısının boşaltım kanalları yavaş yavaş tıkanır. Erken evrelerde belirti vermez. Hastalık ilerledikçe görme alanında daralma ve yan görüş kaybı ortaya çıkar. Hastalığın son aşamasında görmede belirgin azalma ve körlük ortaya çıkar.
- Kapalı Açılı Glokom: Göz içi sıvısının boşaltım kanalları aniden tıkanır. Göz içi basıncı hızla yükselir. Acil tıbbi müdahale gerektiren bir durumdur. Şiddetli göz ağrısı ve gözde kızarıklık, bulanık görme, ışık çevresinde halkalar görme, mide bulantısı ve kusma, görme keskinliğinde azalma ortaya çıkar.
Glokomun sık görülmeyen diğer tipleri normotansif glokom, sekonder glokom ve doğumsal glokomdur.
Glokomun Tanısı
Glokomun erken tanısı önemlidir ve bunun için düzenli göz kontrolleri büyük önem taşır. Tanı için önemli olan, göz içi basıncı düzeyi ve glokomatöz hasarın değerlendirilmesidir. Göz içi basıncının normal düzeyi, her hasta için risk faktörleri göz önüne alınarak belirlenir. Göz içi basıncının ölçüldüğü tonometrenin tipi ve hastanın kornea kalınlığı da değerlendirilir. Glokomatöz hasarı değerlendirmek için; optik disk oftalmoskopik olarak değerlendirilir. Ayrıca görme alanı testi ve optik koherens tomografi hem tanı hem izlem için kullanılan yöntemlerdir.
Glokom Tedavi Yöntemleri ve Yapılması Gerekenler
Glokom tedavisinin amacı, göz içi basıncını görme sinirinde hasar yaratmayacak seviyeye düşürmektir. Tedavi seçenekleri hastalığın türüne ve şiddetine göre değişebilir. Erken evrelerde genellikle ilaç tedavisi (göz içi basıncını düşüren damlalar) ile göz içi basıncı kontrol altına alınabilir. Bunun dışında cerrahi müdahale veya lazer tedavisi de gerekebilir. Glokom tedavisinde başlıca yöntemler şunlardır:
- Medikal Tedavi: Glokomun başlangıç aşamasında, göz içi basıncı damlalarla kontrol altına alınabilir.
- Lazer Tedavisi: Lazer tedavisi, göz içi sıvının drenajını kolaylaştırarak göz içi basıncını düşürmeye yardımcı olabilir. Lazer tedavisi genellikle, damlaların yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.
- Cerrahi Müdahale: Göz içi basıncının kontrol altına alınamadığı durumlarda cerrahi müdahale gerekebilir. Bu ameliyatlar, göz içi sıvısının göz dışına akışını artırmak için yapılır. En bilinen, en etkili ve en sık kullanılan yöntem trabekülektomidir. Bu yöntem dışında minimal invaziv glokom cerrahisi yöntemleri ve dirençli olgularda uygulanan glokom implantları da vardır. Hasta için hangi yöntemin uygun olacağına glokomun tipi, hastalığın seyri ve muayene bulguları göz önüne alınarak karar verilir.
Glokom Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gerekenler
Glokom tedavisinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Bu hastalık, başlangıçta belirgin bir semptom göstermediği için, düzenli göz muayeneleri ile erken tanı konması gerekir. Ayrıca, tedavi sürecinde aşağıdaki noktalara dikkat edilmesi önemlidir:
- Düzenli Göz Muayeneleri: Glokom, erken evrede belirti göstermediği için düzenli göz muayeneleri önemlidir. Yüksek göz içi basıncına ve glokom hasarına dair erken bulguların tespit edilmesi, tedaviye erken başlanmasını sağlar.
- İlaç Kullanımına Dikkat: Glokom tedavisinde kullanılan damlalar düzenli olarak kullanılmalıdır. Bunları aksatmak, göz içi basıncının yükselmesine ve hastalığın ilerlemesine neden olabilir.