Glokom, gözdeki optik sinire zarar vererek görme kaybına yol açabilen bir göz hastalığıdır. Genellikle yüksek göz içi basıncı (İOP) nedeniyle gelişen bu hastalık, tedavi edilmediği takdirde kalıcı görme kaybına neden olabilir. Glokom, dünya çapında görme kaybının önde gelen sebeplerindendir ve erken teşhis ile tedavi edilmesi kritik öneme sahiptir. Prof. Dr. Vuslat Gürlü, glokom tedavisinde modern yöntemler ve kişiye özel tedavi yaklaşımları ile hastalarına en iyi sonuçları sunmaktadır.

Glokomun Sebepleri

Glokom, gözdeki optik sinire zarar veren bir hastalık olup, en yaygın nedeni yüksek göz içi basıncıdır. Gözdeki sıvı üretimi ve boşalması arasında dengesizlik olduğunda, göz içi basıncı artar. Bu durum, göz sinirine baskı yaparak zamanla sinir hücrelerinin hasar görmesine yol açar. Glokomun başlıca sebepleri şunlardır:

• Yüksek Göz İçi Basınç (İOP): Gözdeki sıvının üretimi ile boşalması arasında dengesizlik olduğunda, göz içi basıncı yükselir.
• Genetik Faktörler: Ailede glokom hastalığı olan kişilerin glokom geliştirme riski daha yüksektir.
• Yaş: Glokom genellikle 40 yaş ve sonrasında daha yaygın görülür.
• Diyabet ve Yüksek Kan Basıncı: Bu hastalıklar, glokom gelişme riskini artırabilir.
• Göz Yaralanmaları: Travmalar, glokomun gelişimine neden olabilir.

Glokom Tedavi Yöntemleri ve Yapılması Gerekenler

Glokom tedavisi, hastalığın türüne ve şiddetine göre değişebilir. Erken evrelerde genellikle ilaç tedavisi ile göz içi basıncı kontrol altına alınabilir. Bunun dışında cerrahi müdahale veya lazer tedavisi de gerekebilir. Glokom tedavisinde başlıca yöntemler şunlardır:

• Medikal Tedavi: Glokomun başlangıç aşamasında, göz içi basıncı ilaçlarla kontrol altına alınabilir. Bu ilaçlar genellikle göz damlası şeklinde uygulanır ve tedaviye düzenli olarak devam edilmesi önemlidir.
• Lazer Tedavisi: Lazer tedavisi, göz içi sıvının boşalmasını artırarak göz içi basıncı düşürmeye yardımcı olabilir. Lazer tedavisi genellikle, ilaç tedavisinin yetersiz kaldığı durumlarda tercih edilir.
• Cerrahi Müdahale: İleri seviyelerde, göz içi basıncını düşürmek için cerrahi müdahale gerekebilir. Bu ameliyatlar, gözdeki sıvı akışını artırmak için kanal açma veya sıvı drenajı sağlama gibi yöntemler içerir.
• Minimally Invasive Glaucoma Surgery (MIGS): Bu, glokom tedavisinde kullanılan son derece hassas ve az invaziv bir cerrahi yöntemdir. MIGS, daha hızlı iyileşme süreci sunar ve geleneksel cerrahi yöntemlere göre daha düşük risklidir.

Prof. Dr. Vuslat Gürlü, glokom tedavisinde kişiye özel bir yaklaşım benimseyerek, hastalarının göz sağlığını en etkili şekilde korur. Her hasta için en uygun tedavi planını belirler ve tedavi sürecini sürekli izler.

Glokom Tedavisinde Dikkat Edilmesi Gereken Hususlar

Glokom tedavisinde dikkat edilmesi gereken bazı önemli noktalar bulunmaktadır. Bu hastalık, başlangıçta belirgin bir semptom göstermediği için, düzenli göz muayeneleri ile erken teşhis edilmesi gerekir. Ayrıca, tedavi sürecinde aşağıdaki hususlara dikkat edilmesi önemlidir:

• Düzenli Göz Muayeneleri: Glokom, erken evrede belirgin belirtiler göstermediği için düzenli göz muayeneleri hayati öneme sahiptir. Yüksek göz içi basıncına dair erken uyarıların tespit edilmesi, tedaviye başlama şansını artırır.
• İlaç Kullanımına Dikkat: Glokom tedavisinde kullanılan ilaçlar düzenli olarak kullanılmalıdır. İlaç tedavisini aksatmak, göz içi basıncının yükselmesine ve hastalığın ilerlemesine neden olabilir.
• Yaşam Tarzı Düzenlemeleri: Glokom hastalarının stres düzeylerini yönetmeleri ve sağlıklı yaşam alışkanlıklarını benimsemeleri tedavi sürecine yardımcı olabilir. Ayrıca, sigara içmemek ve düzenli egzersiz yapmak glokomun seyrini olumlu yönde etkileyebilir.
• Duygusal Destek: Glokom hastaları, görme kaybı yaşamaktan endişe edebilirler. Bu nedenle, duygusal destek almak, hastaların tedavi sürecine daha iyi uyum sağlamalarına yardımcı olur.

Prof. Dr. Vuslat Gürlü’nün Glokom Tedavi Yaklaşımı

Prof. Dr. Vuslat Gürlü, glokom tedavisinde bilimsel ve modern yaklaşımları bir araya getirerek, hastalarına en güvenli ve etkili çözümleri sunmaktadır. Göz içi basıncın düzenli olarak izlenmesi ve kişiye özel tedavi planları ile hastaların görme sağlığını korumak için çalışmaktadır. Prof. Dr. Gürlü, tedavi sürecinde yalnızca cerrahi teknikleri değil, aynı zamanda hasta psikolojisini de göz önünde bulundurur, hastaların tedaviye daha olumlu bir yaklaşım sergilemelerini sağlar.